Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şöyle; 

Biliyorsunuz Pazar günü yenileme seçimi var. Bu seçimle İstanbul halkı iki adaydan birine karar verecek. Bir tarafta terör örgütlerinin desteklediği Millet İttifakı var. CHP  başkanı bay Kemal rahatsız oluyor, çıkamıyor meydanlara... Zira adayı genel başkanının adını anmaktan kaçıyor. Bunlarda yalan tepeden tırnağa hepsinde ganimet. Sayın Yıldırım'la programa çıkmadan önce moderatörle otelde buluşup, soruları alıyor. O gece programa o şekilde çıkıyor. Bunların resimleri hepsi elimizde var. Kabul etmek zorunda kaldılar. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar. Bunların ki çabuk söndü. 

Geliyorum adayımıza... Kimdir Binali Yıldırım? İstanbul'umuza layık bir kişi ile seçime gidelim istedik. Tabii diğer tarafta da CHP'nin adayı var. Kimdir bu aday? Kendisi her fırsatta Sayıştay raporlarını söyleyerek İBB'yi itham ediyor. Raporların hiçbirinde kamu zararı tespit edilememiştir, dolayısıyla yargılama söz konusu değildir. Bu kişinin Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde ise 11 adet işlem tespit edilmiştir. Yapılan yargılama sonunda zararın kendisinden tanzimine karar verilmiştir. Bu adayın (Ekrem İmamoğlu) sicili, Sayıştay raporlarıyla tespitli şekilde bozuktur.

Şimdi ne diyor bu şahıs kim çaldı diyor? Bunu bize sormayacaksın. Sandıkların tamamı sayılsaydı, bu pazar seçim yapmazdık. Böyle bir durumla karşı karşıya kalmazdık. Kasıtlı birleştirme tutanaklarını kasıtlı olarak görmezden geldiler. 

Gidip Anıtkabir defterine belediye başkanıyım diye imza attı. Bu ne hız. YSK bu mazbatayı iptal etti mi? Şimdi de onun için seçime gidiyoruz. Anıtkabir yönetimi imzasının olduğu o sayfayı çekti aldı. Daha sonra belediyenin kapısından girer girmez her türlü kanuna aykırı şekilde belediyenin verilerini kopyalamaya çalışıyor. Ondan sonra da pişkince bunlar yapılır, ne olacak diyor. 

Belediye verileri teknik bir zorunluluk olarak zaten iki farklı yerde depolanır. Derdi verileri korumak değil onları alıp bir yerlere servis etmektir. Bu FETÖ metodudur. Yani bunlar hep verileri çalarlardı. Neyse ki bu teşebbüsü mahkeme kararıyla engellendi. 

Kendisi Ankara'dayken evrak imzalıyor. Bu kişi İstanbullunun gönül köprülerini yıkmaya çalışıyor. 

'VİTRİN SÜSÜ OLARAK GÖREV YAPACAK'

Belediye meclisinde AK Parti'nin çoğunluğu var. Şimdiden 'beni çalıştırmayacaklar' diyor. 

Zaten belediyenin meclisi kahir ekseriyetle AK Partili, başkanvekilliklerinin tamamı AK Partili, bu zaten seçilse bile vitrin süsü olarak görev yapacak. Seçilse bile neyle yönetecek, en ufak yanlışta karşısına belediye meclisi dikilecek. 

Oteldeki görüşme için birisi 2-3 dakika diyor, diğeri 15 dakika diyor, tespit ettik 45 dakika odaya kapanıp soruları çalmışlar. Bayramda Ordu'da VIP kapısından geçişi engellenince Valiye hakaret ediyor. Valiler Cumhurbaşkanı'nın temsilcisidir. Valiye hakaret Cumhurbaşkanı'na hakarettir, millete hakarettir. Sen bir valiye it diyemezsin. Ben it demedim diyor, dedim ki itleşme... 

Böyle bir adam İstanbul'un başına getirilebilir mi?

Adayların hangisi İstanbul'un üstesinden gelebilecekse yönetimi ona devretmeliyiz. Binali Yıldırım kardeşim ne zaman proje dese karşı taraf lafı başka yerlere çekiyor. İzmir'in bu zihniyetin elinde nasıl heba olduğunu hep beraber gördük. 

2013'ten bu yana Marmaray'dan 350 milyon insan geçti. 

Berlin Havalimanı 17 yıldır yapılamıyor. Biz 5 yılda yaptık. Atatürk Havalimanı'nı milet bahçesine dönüştürüyoruz.